SAĞLIK RİSKE ATILAMAZ
Sürdürülebilirliğin Şartı; İşleri Ehline Vermektir
Günümüzde uzmanlıklar, iş kolları, şirketler ve kurumlar giderek çok daha spesifik bir hal almaktadır. Artık bir işi en iyi yapan kişi sadece o işi yapabilen ve tüm mesaisini bu işi yaparak geçiren kişiler olmuştur. Uzmanlık alanları azalmış ancak uzmanlık seviyeleri artmıştır.
İşe en uygun çalışanlar bulmak hiç de kolay olmadığı gibi o çalışanları idare etmek ve verimli bir şekilde faydalanmak da kolay değildir. Özellikle alanında uzmanlaşmış kalifiye çalışan bulmak günümüzde bu denli zorlaşmışken,
şirketler ve kurumlar çok daha verimli bir şekilde çalışabilmek için birçok konuda yardıma ihtiyaç duymaktadırlar. Yöneticiler işlerini çok daha iyi yürütebilmeleri için günümüzün değişen iş dinamiklerine ayak uydurmak ve bu dinamikleri çözümleyerek işlerinde uygulamak zorundadırlar.
Doğru çalışanları seçmek, doğru yöneticileri göreve getirmek, iş imkanları yaratmak, yeni müşteriler ve yeni pazarlar bulmak ve daha birçok şey.
Dünyanın hiçbir hastanesinde tıp fakültesi eğitimi almamış kimse doktorluk icra edemez. Bu nedenle gönül rahatlığıyla hastanelere güvenebiliriz. Fakat ihtişamlı ve kurumsal görünen sağlıklı yaşam tesislerinde dahi akademik eğitimi olmayan antrenörler ve eğitmenler kısa süreli kursiyerliklerle alınan sertifikalarla görev yapmaktadır. Bu sertifikaların ise resmi ve akademik bir karşılığı yoktur.
Yapılan araştırmalarda sağlıklı yaşam için bu merkezlere başvuran insanların bir kısmı sağlıklarından olmakta, hayat konforları ömür boyu etkilenecek şekilde kronik sakatlıklara maruz kalmakta, yanlış yönlendirmeler sonucu psikolojik travmalar yaşamakta ve bazen yüklenme prensiplerine uyulmayan egzersizlerden dolayı hayatlarını kaybetmektedir.